SATSO Meclisi'nde İş Dünyasının ve Üreticinin Sıkıntıları Değerlendirildi

Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyeleri, Ağustos Ayı Olağan Meclis Toplantısında sektör, ekonomi ve şehirle ilgili görüş, öneri ve taleplerini dile getirdiler.

SATSO Meclis Başkanı Erdem Ercan Başkanlığında Yönetim Kurulu Başkanı A. Akgün Altuğ, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Meclis Üyelerinin katılımı ile gerçekleştirilen Ağustos ayı olağan meclis toplantısında mısır alım fiyatları, sigorta poliçelerinin başka sektörler tarafından da kesilmesi sorunu, tarım maliyetleri, S Plaka ve fındık rekoltesi konularında görüş ve düşüncelerini paylaşarak tavsiyelerini aktardı.

Fiyat Tarifesi

Toplantının gündem maddelerinde 3. Meslek Komitesi (Toptan ve Perakende Gıda) tarafından sunulan Büfe Azami Fiyat Tarifesi ile İlgili Teklif maddesi görüşüldü.

Büfelerde sunulan birkaç çeşit ürünün azami fiyatına yönelik komite üyeleri tarafından hazırlanan liste çalışması 3. Meslek Komitesi Meclis Üyesi Ertuğrul Öztürk tarafından açıklandı. Öztürk: “Meslek Grubundan Üyemiz Odamıza dilekçe vererek bir fiyat tarifesi çalışması talep etmiş. Yönetimimiz de komitemize havale etti. Komite toplantımızda gün aşırı sürekli değişen ve artan girdi maliyetleri nedeniyle bir fiyat belirlemekte zorlansak da gerekli hesaplamaları ve piyasa araştırmalarını talep edilene göre fiyat listesini belirledik. Komitemize mensup olan büfe ve kantin vb. işletmelerin sayısı 10-15 civarını geçmemektedir. Normalde bu sektör temsilcileri kendi meslek odalarına kayıtlı ve düzenlemeler de buradan gerçekleşmektedir. Odamıza kayıtlı olmayan işletmelere yönelik bir fiyat tarifesi çıkararak onları buna bağlı olmak zorunda bırakmak bizlere pek anlamlı gelmemiştir. Üyemiz olmayan işletmelerden tepki almamıza neden olabilir.” dedi.

Meclis Üyesi Ertuğrul Öztürk’ün açıklamalarının ardından konuyla ilgili mevzuat hakkında bilgi veren Yönetim Kurulu Başkanı A. Akgün Altuğ, “TOBB ve Oda yönetmeliğimize göre tarifelerin tespiti ile ilgili meslek komitesinin görüşü alınır. Bizler sadece üyelerimizden gelen başvurulara yönelik hareket ediyoruz ve fiyat tarifesi isteyen işletme bizim üyemizdir. Bu talebin Odamız tarafından 1 ay içinde hazırlanması ve meclisimize sunulması gerekiyordu. Yönetmeliğimizde Tarifelerin Hazırlanması maddesine göre bunu yapmamız gerekiyor. Devletimiz kanunla bizlere bu yetkiyi verdi ve kanunlar da, bizlerin görevi de bunun üzerine çalışmaktır.” diyerek Meclis Üyesi Öztürk’ün görüşlerinin haklılığına da değindi.  

Meclis Üyelerine sunulan fiyat tarifesi oylanarak kabul edildi.

Toplantının devamında Meslek Komitelerinin Sorunlarının Görüşülmesi gündem maddesinde söz alan;

Mısır üretimi ilimiz için önemli Çiftçi Küstürülmesin

1. Meslek Komitesinden (Tarım Ürünleri Üretimi ve Ticareti) Meclis Üyesi Turgay Çelik; “Çiftçilerimiz eker, tüccarlarımız pazarlar, ekim için gerekli malzemeleri ve ekipmanları da sanayicimiz üretir. Çiftçi kardeşlerimizin üretip satması tüm sektörleri etkiliyor. Dün açıklanan mısır fiyatları olacak bir şey değil. Yakıt, enerji, gübre ve birçok giderde kat kat artışla karşılaşan üreticimiz ne yapacak bilmiyor. Türkiye’nin mısırda en verimsiz ve pahalı üretimini yapıyoruz. Bunun nedeni de parçalı araziler gibi etmenler. Geçen yıl tonu 5700 TL olan fiyat bu yıl nasıl 6000 TL oluyor. Bu çiftçi küstürülmesinden daha büyük bir şey. Mısırdan başka üretebileceğimiz çok alternatifimiz de yok. Mısır çiftçisi bizim ilimiz için çok daha önem arz ediyor.” dedi.

29. Meslek Komitesi (Eğitim ve Öğretim Faaliyetleri) Meclis Üyesi Kenan Taçyıldız, “Bu mısır fiyatının bu denli düşük olmasının nedeni tarlalar boş kalsın, çiftçiler üretmesin, yurtdışından ithal alınsın diye açıklanabilir. Oysa bizim tarım arazilerimiz boş kalmamalı, çiftçimiz küstürülmemelidir.” dedi.

Hasar Değer Kaybı için arayanlara itibar etmeyin

16. Meslek Komitesi (Sigortacılık ve Finans) Meclis Üyesi Tuncay Cebeci, “Piyasanın hareketlenmesi için banka kredilerinin açılması gerekiyor. Firmalar artık birbirini finanse etmeye çalışıyor. En tepedeki firma taşeronlarının alacaklarını vadelendiriyor veya halka arz oluyor. Ancak alt firmalar artık kendini idare edemiyor. Şimdi para satamayan, kredi veremeyen bankalar döndü bizim sigorta sektörümüzün poliçeleriyle iş yapıyor. Müşterilerine zorunlu sigortalar uygulamaya çalışıyor. Buna ek olarak son zamanlarda bir de araç plazaları da aynı konuyla gündeme çıktı. Plazalar kaskoyu kendilerinden kesmeyi zorunlu kılıyor. Sigorta şirketleri bize 10 birime kestiği sigortayı plazalara 5 birime kampanya yapıyor. Bir de 1 yıllık kaskoyu 3 yıllık yapmaya çalışıyorlarmış. Sektör olarak bizim 3 yılımızı bağlıyorlar. Aracıyla kaza yapan tüketicilerimizi son zamanlarda sıklıkla hasar değer kaybı ile ilgili arayan kişiler olduğu bilgisi bizlere geldi. Komite olarak bu insanlara itibar etmemenizi, vekalet vermemenizi öneriyoruz. Aracınız ile kaza yaptıysanız sigortacınız sizin için çok kısa bir zamanda mahkemeye vermeden değer kaybı işlemlerini yapabiliyor. Yabancılara güvenmeyin.” dedi.

Tarım üreticisi sübvanse edilmeli

4. Meslek Komitesi (Tarım ve Hayvancılık Meslek Grubu) Meclis Üyesi Ahmet Bayrak, “Kriz ciddi şekilde derinleşiyor. Piyasayı kontrol altına almak isteyen hükümet alışverişi minimize edebilmek için çiftçiye 6 TL mısır fiyatı açıkladı. Sakarya’da birim alanda yaklaşık 1300 kg mısır alınıyor. Kendi arazisinde herhangi bir kira ödemeden yapanlarda yerin hazırlanması için 1200 TL civarında maliyet çıkıyor. Gübre ve tohum bedeli de birim alan için 1700 TL civarında tutuyor. Sadece birim alan gideri 3000 TL’ye yakın oluyor. Sakarya’da mısırın ortalama rutubeti 28 civarında gelir. Bu mısırın çiftçiye getirisi 3800 TL olacak. TMO’nun önceden açıkladığı 7.5 TL’lik arpa alım fiyatı piyasada 4 TL’ye kadar düşmüştü. Mısır da arpa gibi aynı seyredebilir. Çiftçi gerçekten küserse başımız belaya girer. Bir insandan ürettiğinden daha düşük bedelden ürününü satması sosyal devlet anlayışına bir ihanettir. İnsanlar yoksulluğa bırakılmamalıdır. İnsani bir açıklama değil. Dünya ticareti için tahıl koridorunu ülke olarak biz açıyoruz ancak kendi üreticimizi neden sübvanse etmiyoruz. Bu durum böyle olursa hiçbir çiftçi üretim yapmaz.” dedi.

İşletmeler İçin S Plaka’da Çözüme Doğru

32. Meslek Komitesi (Plastik ve Kauçuk İmalatçıları) Meclis Üyesi Çetin Kahya; “Kendi iş yerinde, kendi personelini taşımak isteyen işletmeler olarak “S” plakayla alakalı sorunlarımız vardı. Şirketimize ait araçlarımız için s plaka zorunlu mu diye soruyorduk, araçlarımız yollarda çevrildi, birçok sıkıntı çektik ancak cevabını yeni aldık. Bugün büyükşehir Belediyesi ulaştırma daire Başkanlığına gittik. Haklı olduğumuzu ancak taşımacılık sektöründen şikayet geldiği bilgisini aldık. Bizim için çıkış yolunun mali değeri olmayan güzergah belgesi olduğu ve bu belge için başvuru yapmamız önerisinde bulunuldu. Bu mali değeri olmayan S plakanın satılamayacağı, araç satılırsa o plakanın iptal olacağı belirtildi. Plakanın satılamayacağı bir mali değeri olmayacağı söylendi. 40-50 kişi çalıştıran firmalar servisini kendi halledebiliyor ve daha rahat, daha az maliyetli oluyor. Bankalar da artık kredileri açmaya başladı. Faizler arttığı ve zararlarının azaldığı için taşıt kredisi vermeye başladı.” dedi. 

Toplantının Dilek ve Temenniler bölümünde söz alan; 17. Meslek Komitesi (Kooperatifler, Enerji Altyapı ve Hafriyatçılar) Meclis Üyesi Mehmet Çatalbaş, 

“25 yıl prim ödeyip de 7500 TL emekli maaşı alanların nasıl geçindiklerini merak ediyorum. Bu durumun düzeltilmesini temenni ediyorum. TMO’nun Karasu girişinde bir deposu var. 2021 yılında yaklaşık 1700 ton fındık aldı. Şu anda bu fındıklar yeni boşaltılıyor. Nedeni ise deponun çatısında akmayan yer kalmamış fındığın büyük bir bölümü çürümüş. Bu zarar kime fatura edilecek? Şu anda o depoya yeni fındık nasıl alınacak? Deponun bulunduğu yer zaten normalde rutubetin de çok olduğu bir yer.

Fındığın fiyatı bölgemiz için 82,50 TL olarak açıklandı. Talebimiz 120 TL civarındaydı. Serbest piyasada 50 randıman fındık için üreticiye ödenen fiyat 70 TL’dir. Fiyat açıklanmadan önce bahçesini büyük uğraşlarla ve hevesle hazırlayan üretici şimdi dertli şekilde düşünüyor. Ayrıca birçok üreticimizin bahçesini gezdiğimizde yere düşen fındıkların inceliyoruz ve çoğunun içi boş ya da çürümüş. Bu da demek oluyor ki; Sakarya’da bu yıl 100 bin ton olarak beklenen rekoltenin % ile 30 arasında eksik olacak. 80 bin tonu geçmeyeceğini iddia ediyorum.” dedi.