Sakarya’da En Güzel Ramazan
Sakarya Halk Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Safa Polat, bugünkü ‘Sakarya’dan biliyorum mevsim ramazan’ başlıklı köşe yazısında Sakarya’da yaşanan Ramazan Ayı’nın şehrin her yanında huzur dolu geçtiğini belirtti.
GÜNCELSakarya Halk Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Safa Polat, bugünkü ‘Sakarya’dan biliyorum mevsim ramazan’ başlıklı köşe yazısında Sakarya’da yaşanan Ramazan Ayı’nın şehrin her yanında huzur dolu geçtiğini belirtti.
Sakarya Halk Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Safa Polat, bugünkü köşe yazısında Sakarya’da Ramazan ayının şehri ayrı bir mevsim kazandırdığını belirtti. Sakarya’da ayrı bir ramazan ayının huzur dolu geçtiğini belirten Polat, "Sakarya’dan bildiriyorum sevgili dostlar. Mevsim Temmuz değil Ramazan. Şehre çok yakışıyor Ramazan. Bize de Ramazan’da insan olmak. Hadi Ramazan bitmeden sizde bu şehrin görmediğiniz yanlarını keşfedin. Mahallelerde kurulan iftar sofralarına davetsiz misafir olup oturuverin. Kuran Kursundan çıkan bir çocuğa sadaka vermek niyetiyle gülümseyin. Bir ilahinin ensesinden yakalayın yada Orhan Cami’de sabah ezanından sonra mukabele dinleyin. Yenicami Şadırvanında kandillerin yanışını izlerken, pencereye vuran tespih çeken amcamıza “İyi ki varsın” diyin” ifadelerine yer verdi.
iŞTE SAFA POLAT'IN BUGÜNKÜ YAZISI
Adres Sakarya. Mevsim yaz değil Ramazan. Dakika ve skor veriyorum usulca: damağımızda tadını sonuna kadar bırakan 11 ayın sultanı ile baş başayız ve huzurluyuz onunla. İbrahim’in atıldığı ateşe emreden rab, Hazirane ve Temmuz’a buyurmuş: “Ey yaz, kullarıma karşı serin ve selamet ol.” 20 günü serin serin geçirdik. Gerisi Allah kerim…
Sokakları ıhlamur kokan Adapazarı’ndan bildiriyorum. İftar sonrası dolup taşan Şerefiye ve Orhan Meydanından. Kent Park’ın yeşile yürüyen serinliğinden sesleniyorum. Ve bağır bağır bağırıyorum: Çok yakışıyor Sakarya’ya Ramazan. Sofralarına yemek niyetine bereket koyuyor kardeşlik coğrafyasının insanları. Sakarya’ya esasen çok güzel bir elbise gibi geliyor Ramazan.
Akyazı’dan, Pamukova’dan ve Taraklı’dan elbette ki hatta bilakis tüm ilçelerin gönüllerine kurulan sofralardan başımı kaldırarak huzurla diyorum: Sakarya’ya çok yakışıyor Ramazan.
Geyve’de ki iki göz ahşap evin penceresine vuran niyetlenme sesleri de yakışıyor şehre; teravihin ilk 8 rekatını kılıp cemaatin gerisine seğirtirken yapılan gülüşmelerde.
Orman Park’a yada Divan Kitap Kafe’e çok yakışıyor Ramazan. Atatürk Bulvarında ki kitap fuarına da hatta “Okumak özgürleştirir” diyerek alınan kitaplara da. Sakaryapark’tan yükselen ilahilerde tamamlanıyor Ramazan. Orta Cami’de hatimle kılınan teravih sonrası içilen çaylara da.
Serin tutun gönlünüzü, şehrin bereket kokan caddelerinden sesleniyor bu satırlar. İftarın geldiği o saatte ki bomboş yollar mesela; ne çok şey anlatıyorlar bir bilseniz. “Sırrım feryadımdan uzak değil lakin gözde kulakta o ışık yok” der gibi bomboş oluyor iftar saatinde yollar; şüphesiz şehrin bu halinde düşünenler için ibret verici örnekler var. SAKVA’da bir kardeşinin iftarını açmasına vesile olan 62 yaşında ki Hacı Amcanın tebessümüne de çok yakışıyor Ramazan, Faik Baysal Kütüphanesinde Eşrefoğlu Rumi okuyan insanlara da.
Mehter takımına da çok yakışıyor mesela sahneye çıkıp çocuklara eski Ramazanları anlatan meddaha da. Şehrin bizatihi varlığına çok yakışıyor Ramazan. Ve insanları da Sakarya’nın, şehre yakışıyor hiç korkmadan. Jüstinyen’in köprüler yaptığı şehre, iman aşkının kondurulmasına da şükürler olsun, insan misali kıvrım kıvrım akan Sakarya Nehrine de. Bizi Ramazan’a Sakarya’da kavuşturan Allaha’a da hamdolsun, Ramazan’ı Ramazan gibi yaşatan Ramazan’ın kendisine de.
Serinliği naat olup yanağımızı okşayan Ramazan ikindilerine de şükürler olsun, pide kuyruğunda beklerken “Oruç nefsin dünyadan sırt çevirmesidir” dedirten teslimiyete de. Sakarya’dan bildiriyorum sevgili dostlar. Mevsim Temmuz değil Ramazan. Şehre çok yakışıyor Ramazan. Bize de Ramazan’da insan olmak. Hadi Ramazan bitmeden sizde bu şehrin görmediğiniz yanlarını keşfedin. Mahallelerde kurulan iftar sofralarına davetsiz misafir olup oturuverin. Kuran Kursundan çıkan bir çocuğa sadaka vermek niyetiyle gülümseyin. Bir ilahinin ensesinden yakalayın yada Orhan Cami’de sabah ezanından sonra mukabele dinleyin. Yenicami Şadırvanında kandillerin yanışını izlerken, pencereye vuran tespih çeken amcamıza “İyi ki varsın” diyin. Fitrenizi vermek için savaştan kaçmış bir kardeşimizi arayın ve bulun. Sizde giydirmek için bir çocuğu niyetlenin, Allah ki niyetleri karşınıza çıkarandır. Sizde Ramazan bitmeden gelin o ıhlamur kokulu şehirde bir insan olmanın gururunu yaşayın. Bir sonra ki Ramazan yaşayıp yaşamayacağımızın garantisi olmadığını bilerek hiçbir iyiliği ertelemeyin. Şehre bir de Ramazanın penceresinden bakın. Ramazan bitmeden, bayrama yürürken bakın.
Aynalıkavak’tan, Eski Reji Sokağından, Ankara Caddesinden, Unkapanından, Bakırcılar İçin’den, Şemsiyeli Park’tan, Uzun Çarşı’dan bir bakın Ramazan’a.
Göreceksiniz.
Bu şehre Ramazan öyle yakışıyor ki.
Keşke şehir hep Ramazan.
Keşke Ramazan hep Sakarya olsa.
Yorum Ekle
Adınız / RumuzYorumunuz