Özkoç'tan iddialı çıkış

2 Tamam 3 için çalışıyoruz

CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, vatandaşa verdikleri her sözü yerine getireceklerini belirterek, “Emekliye, ilk bayramda çift maaş verilmezse milletvekilliğinden istifa edeceğim” dedi.

CHP il başkanlığı seçim çalışmalarına ilişkin basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, CHP İl Başkanı Ayça Taşkent, CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç ve diğer milletvekili adayları Hüseyin Avni Şahin, Erdoğan Isır, Ayhan Bal, Elif Başer, Ayşe Kılıç, Enis Ceylan yer aldı.

Özkoç burada yaptığı konuşmada, CHP’nin seçim bildirgesinde yer alan tüm sözleri, taahüd ettiği süre içinde yerine getirecek güce sahip olduğunu söyledi. Özkoç, şöyle konuştu:
‘’Ülkede refah yaratan bir büyüme, ancak üretimle olur. Türkiye'nin ekonomik büyümesinde özel tüketimin payı yüzde 66. Tüketerek büyüyen, borçlanarak büyüyen bir ülke. IMF'ye borcun kapatılması bir övünç kaynağı olarak sürekli dillendirilirken ülkenin borç batağına saplanışına neden açıklık getirilmiyor.
-IMF’ye borç kapandı, ya diğer borçlar-

Evet AKP hükümeti, 2002 yılında 22 milyar dolarlık bir IMF borcu devraldı ve bunu kapattı.  Peki, 2002 yılında Türkiye'nin 130 milyar dolar olan dış borcun, bugün 400 milyar doları aşması sorununa karşı ne yaptı? Vatandaşın, 2002 yılında 6,5 milyar olan banka borcunun, bugün 350 milyar lirayı aşmasına yönelik ne yaptı?
Ülkede yaratılan ekonomik büyüme, insanların borçlanarak belli bir kesimi zenginleştirmesi üzerine kuruldu.
-Bu bir kaynak değil, tercih meselesi-

2002 yılında ülkedeki servetin yüzde 39'u en tepedeki yüzde 1'in elindeydi. Bugün, ülkedeki servetin yüzde 54'ü sadece yüzde 1'lik kesimin elinde bulunuyor.
Sürekli sordukları kaynak sorunun ana cevabı, burasıdır. Bu kaynak meselesi değil, temelde bir tercih ve politika meseledir.  Biz, ekonominin önceliklerini değiştireceğiz.
İstihdam yaratan, üreten bir büyüme modeliyle refahı halka yayacağız. Sosyal devleti kuracağız.’’
-Sakarya, uyuşturucuda 10 il arasında-
Sakarya’daki ekonomik ve sosyal tablonun, ülkenin izdüşümü olduğunu söyleyen Özkoç, şöyle devam etti:
‘’Kentte tarım sektörü bitmiştir.
Meraları satılan, üretmeyen ve kaynaklarını satarak, borçlanarak tüketen, çiftçinin 200 bin dönümlük alanda tarımsal üretimden vazgeçtiği bir kent oldu Sakarya.
Bölgesel teşvik alanlarının yanlışlığı, sektörel alanlarda yatırım yapacak olan sanayiciyi güçsüz kılmış, katma değeri yüksek ürün üretmek isteyen yatırımcıları teşvik etmemiştir. Düzce gibi teşvik bölgeleri, sanayicimizi Sakarya'ya değil, göstermelik yatırımlarla başka bölgelere kaymasına neden oldu.
Sağlıkta devrim yaptık diyenler, uyguladıkları politikayla hastanelerde yeterli sayıda doktor ve sağlık personelini bulunduramazken, aldıkları 13 farklı kalemdeki kesintiyle insanlarımızı ne yapacağını şaşırır hale getirmişlerdir.
1 milyonluk Sakarya'da sadece 28 yataklı yoğun bakım ünitesinin bulunması, insanlarımızı her gün ölümle yüzyüze bırakmıştır.
Yoksulluk, suç oranını artırmıştır.
Sakarya'da 2013 yılında 5 bin çocuk, karakolla tanışmıştır.
Sakarya, uyuşturucu merkezi haline gelen 10 il arasındadır.
Sakarya'da uyuşturucu kullanım yaşı 11'e kadar düşmüştür.
Eğitim tam bir felaket. Sınav sistemi kalkmadan kapatılan dershaneler, öğrencilerimize hazırlık liselerine yönlendirmiş, ancak yüksek ücretli hazırlık liseleri, yoksul öğrencilere üniversite yolunu kapatmaktadır.’’
-“Her kesime umut bir programla iktidara yürüyoruz”
Tam da böyle bir dönemde CHP’nin ülke geleceği için umut oluşturduğunu vurgulayan Özkoç, halkın her kesimini kucaklayan bir programla iktidara yürüdüklerini söyledi.
Engin Özkoç, şöyle devam etti:
‘’Gemilere ve yatlara 1.5 liradan verilen mazotu, çiftçiye 1,5 liradan verilecek olması, çiftçiyi umutlandırmıştır.
Emekliye 2 ikramiye, sadece emekliyi değil, esnafı umutlandırmıştır.
Taşeron sisteminin, geçici işçiliğin kalkacak olması, asgari ücretin insanca bir yaşam standardına yükseltilmeye çalışılması işçiyi umutlandırmıştır.
Sektördeki teşvik, katma değeri yüksek ürün üretmek isteyen sanayiciyi umutlandırmıştır.
-‘’Artık Türkiye ve Sakarya’da korku dağılacak”-

Eğitim sistemindeki değişiklikler, burs ve öğrenci kredilerindeki düzenlemeler, yurtlarda yapılmak istenenler, öğrenciyi umutlandırmıştır.
Kadına destek ve aile sigortası, yoksulu ve bağımlı kadını umutlandırmıştır.
Artık Türkiye ve Sakarya'da korku dağılacak.
Sadece bir kesimin değil, hepimizin yüzünün güldüğü, hepimizin zenginleştiği bir hal alacak. Kent yaşanır bir kent, ülke yaşanır bir ülke olacak.”
-SORULAR-
-“Cevat Ayhan’dan sonra Sakarya bakan görmedi” -
Özkoç, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Sakarya AKP milletvekili adayı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam’ın ‘’CHP yalan söylüyor” şeklindeki sözleriyle ilgili soru üzerine Özkoç, şu yanıtı verdi:
“Benim hatırladığım en son Sakaryalı Bakan Cevat Ayhan’dır. Konuşma adabıyla, efendiliyle, Sakarya’ya yaptığı hizmetlerle, halkın arasında oluşuyla… Ben o tarihten sonra Sakarya’da bakan olduğunu, Sakarya’da bir bakanın yatırım yaptığını duymadım. Bugün hükümeti kötüleyen, şaibeleri, yolsuzlukları, arsızlıkları ortaya koyan değil, umudu, geleceği, aydınlığı konuşan bir vekil olarak bulunmak istiyorum. Daha gerçekleşmeyen yatırımlara şaibe karıştıran bir anlayışın hakim olduğu kişilere cevap vermek istemiyorum.’’
-Edep yahu…-
Özkoç, başka bir soruyu yanıtlarken de önüne bir sorun geldiğinde sorunu getiren kişinin hangi partiye mensup olduğunu asla sorgulamadığını, çözümü için de Meclis’te AKP’li, MHP’li milletvekillerinin kapısını çaldığını anlattı. Özkoç, şöyle konuştu:
‘’Hiçbir milletvekili arkadaşıma, belediye başkanına uygunsuz söz etmedim. Kendi milletvekilleri katılmazken, ben vekil olarak, Sakarya’da belediye başkanlarının açılışlarına katıldım.
Hiçbir milletvekili hakkında ağzımı açıp tek bir kelime etmedim. AKP, MHP milletvekili çıkaramayacak demedim, şu kadar çıkarır demedim.
Benim en çok eleştirilmemin temel nedeni; neden cephe oluşturmadığımdır. Sakarya’nın birlik ve beraberliğe ihtiyacı var. Ben hiçbir konuşmamda hükümeti, belediye başkanını eleştirmedim yapacaklarımızı söyledim.
Böyle yaklaşan bir milletvekili var, siz Serdivan’da duvarların tamamını almışsınız, bir yerde Engin Özkoç’un afişi var, olay çıkarıyorsunuz. Ben olsam buyur as derim, öyle yaparım, öyle yaptım da.
Bazen arkadaşlar yazıyorlar ya kendi köşelerinde. Yanlış yapıyorlar, cevap vermiyorum. Kimseye ben ‘yalancıdır, şöyledir, böyledir’ demedim.  Sen diyorsun cevap vermek zorunda kalıyorum. Biraz edep...’’