CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, ülkenin içinde bulunduğu ateş çemberinde erken seçime sürüklendiğini belirterek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na hükümet kurma yetkisi vermemesini eleştirdi.
Özkoç, "Ülkemizin geleceği, kendi sarayının yolunu bilenler ile bilmeyenler arasında tercih konusu olacak kadar basit değildir. Ülkemiz ateş çemberinde. Birlik ve beraberlik içinde bu süreçten çıkmalıyız. Biz, üzerimize düşen hiçbir görevden asla kaçmayacağız" diye konuştu.
CHP Parti Meclisi (PM) üyesi ve Sakarya Milletvekili Engin Özkoç ile Antalya Milletvekili Niyazi Kara, CHP'nin tüm illerde yürüttüğü çalışma kapsamında, Konya ve Karaman'da 7 Haziran sonrası gelişmeler hakkında il örgütüne ve kamuoyuna bilgi verdi.
Sivil toplum örgütlerini de ziyaret eden Özkoç ve Kara, Karaman'da bir basın toplantısı düzenledi.
"HALKIMIZ, ÇÖZÜM ÜRETEN SİYASET İSTİYOR"
Özkoç, basın toplantısında, 7 Haziran seçimlerinde halkın "uzlaşın" mesajı verdiğini belirterek, bu çerçevede yürüttükleri koalisyon çalışmaları hakkında bilgi aktardı.
Özkoç, özetle şöyle konuştu:
"Halkımız sorun üreten değil, çözüm üreten anlayışı ortaya koymamızı istedi. Bireysel menfaatlerin değil, ülke menfaatlerinin, halkımızın menfaatlerinin öne çıktığı, sorunları tartışan bir siyasi anlayışı tercih etti.
CHP, 90 yıllık tecrübesiyle, birikimiyle bu emri değerlendirdi ve ilk önce MHP'ye gittik. MHP baştan kapıyı kapattı. MHP'nin ne CHP ne AKP ne de başka bir siyasi parti ile biraraya gelmeyeceğim, koalisyon kurmayacağım tavrı, Türkiye'yi derinden sarsmıştır.
"CHP İÇİN KIRMIZI PLAKALAR ÖNEMLİ DEĞİL"
Biz CHP olarak buna rağmen büyük bir soğukkanlılıkla süreci yürütmeye devam ettik. MHP'ye bir mesaj gödererek; biz Başbakanlık da bakanlık da istemiyoruz. Bu dönemde bizim için önemli olan Türkiye'nin geleceğidir dedik.Evlatlarımızın birer birer öldürüldüğü, annelerin önlerine her gün şehit cenazelerinin geldiği, Türkiye'nin dört bir tarafının ateş cemberi içinde olduğu, dış politikanın zaafa uğradığı, ekonominin batağa düştüğü böylesi bir dönemde, CHP için önemli olan kırmızı plakalar değildir.
Önemli olan siyasi geleceğimiz değil, ülkemizin geleceğidir. Biz her bir yurttaşımızın oy verdiği siyasi anlayışı, kendimiz için muhatap buluyoruz. Hiçbir siyasi anlayışı, TBMM içinde dışlamıyoruz. Ülkemizin geleceği için elimizi taşın altına koyacağımızı, her şeyi konuşabileceğimizi, tartışabileceğimizi ortaya koyduk.
"SONUNA KADAR OLUMLU BİR CÜMLE BEKLEDİK"
İktidarla da biraraya geldik. Genel Başkanımız büyük bir sağduyuyla 'masadan kalkan biz olmayacağız' dedi, hepimiz sürece böyle baktık, önyargısız yaklaştık. 14 evrensel ilkemizi, dış politika, ekonomi alanlarındaki hassasiyetlerimizi ortaya koyduk. Bir de yurtaşlarımıza verdiğimiz sözler var; emekliye 2 maaş ikramiye, asgari ücrette artış, çiftçiye indirimli mazot, bunlar yerini bulsun istedik. Seçim barajından kurtulalım, yeni anayasa yapalım istedik. Özgürlük, demokrasi istedik.
Son derece açık bir süreç yürütüldü. Görüşmeler, tutanak altına alındı.
Sonunda da Sayın Başbakan çıktı dedi ki; "Koalisyon görüşmelerine tabanımız istemediği için son verdik". Bu çok acı. Ülke ateş çemberi içindeyken bir başbakanın tabanımız istemiyor diyerek koalisyon görüşmesine son vermesi, çok acıdır.
Biz sonuna kadar muhataplarımızdan olumlu bir cümle, yaklaşım bekledik, ancak olmadı.
"SARAY'IN YOLUNU BİLENLER VE BİLMEYENLER"
Başbakan görevi, Cumhurbaşkanına iade etti. Şimdi de Cumhurbaşkanı, 'Beştepe'nin yolunu bilmeyenlerle vakit geçiremem' diyor. Bu ülkenin geleceği, kendi sarayının yolunu bilenler ile bilmeyenler arasında tercih konusu olacak kadar basit değildir.
Türkiye Cumhuriyeti güçlü ve kimse tarafından parçalanmayacak kadar köklü geçmişe sahip bir ülkedir. Birlik ve beraberlik içinde, ülkemizi sürüklendiği ateş çemberinden, bu süreçten çıkarmalıyız. Biz, CHP olarak üzerimize düşen hiçbir görevden asla kaçmayacağız
Hedefimiz; ülkemizin ve milletimizin, özgürlük ve demokrasiyle, birlik ve beraberlik içinde, yurtta barış dünyada barış ilkesi içinde yaşamasıdır."
Yorum Ekle
Adınız / RumuzYorumunuz