İstiklal Marşı’nın Kabulünün 102’nci Yıl Dönümü

13

Sakarya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Özer Köseoğlu, fakülte dekanları, akademisyenler ve öğrencilerin katılımlarıyla düzenlenen “İstiklal Marşı’nın Kabulünün 102. Yıl Dönümü Paneli” SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayram Ali Kaya’nın yönetiminde düzenlenen panele, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Haluk Selvi ve Türk Dili Bölüm Başkanı Prof. Dr. Engin Yılmaz konuşmacı olarak katıldı.

İstiklal Marşı’nın neler ifade ettiği konusunda bir konuşma yapan İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayram Ali Kaya, İstiklal Marşı sadece İstiklal Marşı olarak değil aynı zamanda da bir İstikbal Marşı olarak da değerlendirmek gerektiğini söyledi. Akif’in metinler üzerine saatlerce düşündüğünü ve muazzam eserler ortaya çıkardığını ifade eden Prof. Dr. Kaya “Akif’in biyografisine baktığımızda tam bir karakter abidesi olduğunu görüyoruz. İstiklal Marşı’nın yazıldığı ortamı ve şartları ele alarak baktığımızda da Akif’in eserlerinin sadece metinlerde ibaret olmadığını bir kültürü, bir medeniyeti de temsil ettiğini görüyoruz” diye konuştu.

Mehmet Akif’in ön plana çıkan yönünün bütün İslam alemini Türk Devleti altında birleştirmek olduğunu ifade eden Prof. Dr. Selvi, “Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı Devleti’nin zor bir durumda kaldığı dönemdi. Akif, Müdâfaa-i Milliye Cemiyeti’ne üye oldu. Balkan Savaşları esnasında Teşkilat-ı Mahsusa için vaizlik görevlerinde bulundu. Akif için verilen en önemli görevlerden bir tanesi de Almanya Berlin’e görevlendirilmesi oldu. Osmanlı, İslam dünyasını bir arada tutabilmek adına propaganda için Akif’i görevlendirdi. Berlin’de çok önemli faaliyetlerde bulundu” dedi

Akif’in İstanbul’daki siyasi olayların tarafı olmadan ülkenin menfaatleri doğrultusunda hareket ettiğini belirten Prof. Dr. Selvi konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı; “Akif, Ankara’ya Atatürk’ün vereceği görevleri yerine getirmek için gitti. Akif’in hutbeleri Anadolu’da çok etkiliydi. Halkı uyandırmak adına birçok camide vaaz verdi. Hutbelerinde Ankara Hareketi’nin kutsal olduğuna özellikle vurgu yapıyordu. Akif, İstiklal Marşı’nı ödül olduğu için yazmaktan çekinmişti. Yarışmadaki para ödülü kaldırılınca Mehmet Akif, İstiklal Marşı’nı yazmaya başladı. İstiklal Marşı mükemmel bir şekilde inşa edilmiştir.”

Düşünmenin felsefi arka planına değinerek anlam çözümlemesi üzerine bir konuşma yapan Türk Dili Bölüm Başkanı Prof. Dr. Engin Yılmaz, İstiklal Marşı’nın felsefi ve edebi yönlerini değerlendirdi. İstiklal Marşı için önyargısız yaklaşılmasının gerektiğini belirten Prof. Dr. Yılmaz,  “İstiklal Marşı’nın kültürel ve medeniyet kapsamında değerlendirildiğinde bir şairin böyle bir tasavvufi tabloyu tek seferde oluşturulamayacağı öngörülüyor. İstiklal Marşı’na bir takım eleştirinin olduğunu görüyoruz ama ben birazda geçmişe dönerek üstadın ısrarlar sonucu yazmış olduğu İstiklal Marşı için önyargısız yaklaşılmasının gerektiğinin önemine dikkat çekmek istiyorum. Bir metni ya da bir şiiri okuduğunuzda bugün ile yarın arasında psikolojik olarak anlamsal olarak farklılıklar çıkarabilirsiniz” ifadelerini kullandı.

Panelin sonunda Sakarya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Özer Köseoğlu tarafından konuşmacılara teşekkür belgesi ve hediye takdim edildi.

23

33