İnebilmek için 15 yıl uğraştı

Dünya'nın suyu içilebilir ender göllerinden biri olan Sapanca Gölü, Deniz Uçağı Pilotu Hakan Osanmaz’ın 15 yıllık izin mücadelesini kazanmasıyla birlikte deniz uçağı ile tanıştı. 'Deniz uçağı gölü kirletiyor' endişesinin yersiz olduğunu ifade eden Osanmaz, deniz uçağı taşımacılığının yaygınlaştırılmasıyla birlikte İstanbul-Sapanca arasının 20 dakikaya düşeceğini söyledi. 
  Deniz Uçağı Pilotu Hakan Osanmaz, 15 yılda aldığı izinle birlikte deniz uçağı ile Sapanca Gölü’ne resmi iniş gerçekleştirdi. Osanmaz, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, 15 senedir iniş izni almak için çaba sarf ettiğini ancak elde ettiği başarıdan dolayı çok mutlu olduğunu söyledi.
 
  “BU SEKTÖRE ÖCÜ GİBİ BAKILIYOR”
  Osanmaz şöyle konuştu: “Sapanca Gölü’ne deniz uçağı ile iniş yapmak için uzun senelerdir çabalıyorum. Bu kadar uzun sürmesinin sebebi ise izin aldığımız kurumlarda yetki karmaşası olması. Deniz uçağı iniş izni verecek kurumlar konuya tam hakim olmadığı için sorumluluk almak istemiyorlar. Topu birbirlerine atıyorlar. İniş sırasında veya sonrasında bir şey olmasından korkarak senelerce ‘kurban olmak’ istemiyoruz dediler. Ben bu gibi söylemleri tam 15 yıldır dinliyorum. Oysaki deniz uçakları sadece göle iniş yapabiliyor. ABD, Kanada’da ve birçok başka ülkede küçük veya büyük deniz uçakları kullanılıyor. Bu ülkelerde sektör o kadar gelişmiş ki, Sapanca’dan daha küçük göller üzerine bazen 3 bin deniz uçağı uçuyor. Bizde bu sektöre öcü gibi bakılıyor.”

  “DENİZ UÇAKLARI SUYUN KALİTESİNİ ARTTIRIR”
  Deniz Uçağı Pilotu Hakan Osanmaz, deniz uçağının Sapanca Gölü’nü kirletiyor endişesinin yersiz olduğunun da altını çizerek, “İniş izni alırken en çok karşılaştığım sorunlardan bir tanesi de gölün kirleneceği yönündeki endişelerdi. Deniz uçakları bilinenin aksine, iniş anında suya oksijen verdiği için suyun kalitesini artırır ve suya inen yüzeyde motoru yoktur. Sivil Havcılık Genel Merkezi’nde geniş katılımlı bir toplantıda yetkili tüm kurum yöneticilerine bu konularda brifing verdim. Amerika Mühendisler Odası’ndan aldığım raporları sundum. Ancak, bizim kurumlar kendi araştırmalarını kendilerinin yapacağını söyleyerek, sunduğum tüm raporları dikkate almadılar” diye konuştu.

  TÜBİTAK ARAŞTIRDI
  Osanmaz, Türkiye’den gerekli raporları almak için TÜBİTAK’a başvuru yaptığını açıklayarak gelişen süreci şöyle anlattı:
  "TÜBİTAK’a başvuru yaptıktan sonra TÜBİTAK, 2 kamyon malzeme ile gelip Sapanca Gölü’nde araştırma yaptı ve kendi raporunu hazırladı. TÜBİTAK’ın raporunda, deniz uçağı ile Sapanca Gölü’ne iniş yapmamda hiçbir sakınca görülmedi ve izin verildi. Böylece 15 yıldır verdiğim çabalarda nihai sona geldim. Çok mutluyum."

  “DENİZ UÇAĞI DEĞER KATACAK”
  Osanmaz, sözlerine son verirken, deniz uçağı taşımacılığının gelişmesinin, Sapanca’nın turizm alanında kalkınmasına çok değer katacağını, Sapanca’ya bir yıldız daha kazandıracağını belirtti. Deniz uçağı taşımacılığının, İstanbul ile Sapanca arasındaki mesafeyi neredeyse 20 dakikaya düşüreceğini, Sapanca’da yatırım yapan büyük işadamları için de büyük bir zaman kazancı olduğunu ifade eden Osanmaz, Türkiye’de yaklaşık 4 ya da 5 deniz uçağı olduğunu bildirdi.

Gölde Sıvı Yakıtlı Araç Kullanılamaz

Sapanca Gölü’ne 15 yıl sonra ilk deniz uçağı indi haber ile ilgili olarak bir açıklama yayınlayan SASKİ, ortada herhangi bir izin belgesinin olmadığını, sıvı yakıt kullanan araçların göle girişinin kesinlikle yasak olduğunu belirtti.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi, ‘Sapanca Gölü’ne 15 yıl sonra ilk deniz uçağı indi’ başlığıyla medyaya yansıyan haber ile ilgili bir açıklama yayınladı. Yürürlükteki mevzuatların çok net olduğunun belirtildiği açıklamada, “Yürürlükteki mevzuatlara göre gölde hiçbir sıvı yakıtlı araç kullanılamaz. Bu konudaki yönetmelikler açık ve nettir. Konu ile ilgili olarak daha önce de kurumumuza birçok başvuru yapılmış ve bu başvurular reddedilmiştir. Haberde bahsi geçen deniz aracının Sapanca Gölü’ne inişi ile ilgili gerek SASKİ gerekse DSİ tarafından verilmiş herhangi bir izin belgesi yoktur. SASKİ olarak konu ile ilgili gerekli soruşturmayı başlattık. Kamuoyuna saygıyla duyurulur” ifadeleri kullanıldı.