Hayat pahalılığını durdurmanın en önemli yolu her sektörde üretimden geçer!
Bugün bizde kendi sektörümüzden üretime bağlı sorunları ve çözüm yollarını ortaya koyup et ,süt,yumurta v.b. hayvansal gıdalarda , üretimde artışı nasıl istenilen seviyelere çıkarırız. Öncelikle insanımızın hayvansal gıdaya bağlı ihtiyaçlarını makul fiyatlara çekip üretimin yolunu açmanın kriterlerini ortaya koyacağız.
GÜNCELBugün bizde kendi sektörümüzden üretime bağlı sorunları ve çözüm yollarını ortaya koyup et ,süt,yumurta v.b. hayvansal gıdalarda , üretimde artışı nasıl istenilen seviyelere çıkarırız. Öncelikle insanımızın hayvansal gıdaya bağlı ihtiyaçlarını makul fiyatlara çekip üretimin yolunu açmanın kriterlerini ortaya koyacağız.
Et ve sütte üretim artışı isteniyorsa mutlaka işletmedeki karlılığın garantilenmiş olması gerekmektedir. İşletme ayakta kalması için bu şarttır. Bir işletmenin giderlerinin çoğunluğunu yem giderleri oluşturmaktadır. Et ve süt üretiminde artışın sağlanabilmesi için işletmede yem giderlerinin en aza indirilmesinin öncelikli hedef olması gerekir. Et ve sütte üretimi artışı istiyorsak, mutlaka işletmedeki karlılığı garantilemeliyiz. Öncelikle bir işletmenin giderlerinin yüzde 67-70’i yem giderleridir. İşletmede yem giderlerini en aza indirmek öncelikli hedefimiz olmalıdır.
Kaba yem bir işletme için olmazsa olmaz niteliğindedir. Bu nedenle işletmeler, kaba yemin ucuz ya da bedava temin edileceği yerlere yakın kurulmalıdır. Dolayısıyla bu kapsamda meralar çok önemlidir. Uygulamaya baktığımızda şehirleşmeyle beraber meraları her türlü küçültmeye dair tacizi gizliden gizliye yaşamaktatırlar. Akabinde ise yükselen et ve de süt fiyatları hepimizi olumsuz yönde etkilemektedir. Hayvancılıkta karlılığın azalması ,hayvancılıkla uğraşan köylünün hayvancılığı ve de köyünü terk etmesi son bulmaktadır. Bunun yanında yıllarca tarım, hayvancılıktan para kazanmayan üreticimiz, daha iyi bir yaşam hayalleriyle kente göç ediyor. Kontrolsüz artan şehir nüfusu, beraberinde çarpık şehirleşme, işsizlik, asayiş sorunları vb. bir çok sorunu içinde barındırmaktadır.
Şuanda samanın 25-30 kilogram balyanın adedi 50-70 TL, yonca 20-25 kilogram balyası 90-120 TL, mısır silajlı tonu 2300.00TL, reygras balyası 80-90 TL. Bu fiyatları aşağıya çekmek üretimi artırmak hepimizin görevidir. Hayvancılık desteklerini, yem desteklerini de kapsayacak şekilde genişletmeliyiz. Yoksa et, süt ürünlerinin fiyat artışlarını ithalatla kısa bir süre baskılarsınız. Uzun vadede ise kartopunun yuvarlanıp büyümesi gibi her seferinde artan bir ivme ile ette ve de sütte maalesef fiyatlar artacaktır. Bunu görmek için kahin olmaya gerek yoktur. Ayrıca yıllardır ithalata rağmen hayvancılıkta bir ilerleme olmadığı gibi her yıl ciddi oranda hayvan sayısında azalış sağlandı. Üretici, üretimden vazgeçtiği zaman bir daha yıkılan düzenini tekrar kurmuyor. Çözümün bir parçası olarak mutlaka veteriner fakültelerinden hocaların ve ilgili sivil toplum örgütlerinin de olduğu bir tanışma konseyi kurulmasını tavsiye ediyorum.
Mustafa YILDIZ
Veteriner HEKİM
Yorum Ekle
Adınız / RumuzYorumunuz