Sakarya Halk Gazetesi köşe yazarı Safa Polat bugün köşesinde eski Türkiye özlemiyle siyaset yapanların durumunu kaleme aldı. Polat, AK Parti karşısında çeşitli ittifaklar içerisinde yer alanların, Sakarya’ya yapılan hizmetleri gölgelemek için her türlü mücadeleyi verdiklerini hatırlattı.
Ayrıca eski Türkiye günlerinde Sakarya’yı şu sözlerle tanımlayan Polat, “Atatürk Bulvarı ile avunmak, Şemsiyeli Park ile zaman geçirmek ve Sapanca Gölü kıyısında bir ağaç altında piknik yapıp Çark Mesire’de ördeklere ekmek atmaktan başka bir alternatifi olmayan bir şehirdi Sakarya”, Sakarya’da son 10 yılda yaşanan değişimi herkesle tartışma hazır olduğunu belirtti.
10 Yıl önce Sakarya’da 1 tane OSB olduğunu hatırlatan Polat, kurtuluş şenliklerinin haricinde Sakarya’da kültür etkinliği olmadığını da hatırlattı.
Safa Polat’ın yazısındaki ilgili bölüm;
Sakarya’da 2002 öncesi ve sonrası tablosu çizmek aslında biraz zor.
Zira şehrin 1999’da yıkıldığını kabul etmemiz gerek.
Bu açıdan Sakarya’da 2002 öncesi ciddi bir boşluk var.
Yani Sakarya’nın yeniden inşası AK Parti’nin siyasi hayatı ile paralel devam etmiş bir şey.
Bugün gördüğünüz Sakarya’nın büyük bölümü AK Parti döneminin eseri.
O iradenin bir yansıması.
*** *
Bu 13 yıl boyunca Sakarya’nın yol-okul-hastane-yaşam alanı-kültür merkezleri-parklar-hizmet binaları-yeni imar alanları-konut projeleri-altyapı yatırımları gibi çalışmalarla inşa sürecini detaylı olarak incelemeliyiz.
AK Parti iktidarı öncesinde bu yatırımların yüzde 80’inine sahip olmayan bir Sakarya vardı.
*** *
Atatürk Bulvarı ile avunmak, Şemsiyeli Park ile zaman geçirmek ve Sapanca Gölü kıyısında bir ağaç altında piknik yapıp Çark Mesire’de ördeklere ekmek atmaktan başka bir alternatifi olmayan bir şehirdi Sakarya.
İçme suyu şehrin belli noktalarına gidiyordu.
Kültür merkezi ASM adında ki tek sinema salonundan ibaretti.
SSK ve Devlet Hastanesine hatta deprem sonrası enkazına sağlık teslim edilmişti.
Depremde yıkılan okulların yerine benim gibi binlerce gencin okumaya mahkum olduğu prefabrike binalar vardı.
Deprem konutları dışında devlet eli ile konut hamlesi yoktu.
Ticaret hayatında aile geleneği mantığı ile büyümeyen küçük esnaf çoğunluktaydı.
Tek OSB yarım kapasite çalışıyordu.
Açılan tek bulvar Aziz Duran’ın adeta tırnakları ile başardığı Yenicami Bulvarıydı.
Karasu-Kaynarca-Geyve-Taraklı-Pamukova’ya kağnıların istimaketini belirlediği elipstik yörüngeleri olan yollardan gidilirdi.
Otel, AVM, mağaza, outlet işletmeler, kafeteryalar, restoranlar, shoping zincirleri, mesire işletmeleri ya çok azdı bazıları ise yine yoktu.
Eğlenmek için şehre bir film gelmesi beklenirdi.
Kurtuluş Şenliklerinin konserleri dışında kültür etkinliği yapılmazdı.
*** *
Sakarya AK Parti döneminde yeni baştan dizayn edildi desek sizce abartmış olur muyuz?
Bugün Sakarya’nın hangi noktasına baksanız bir hizmet siyasetinin eserini görmemek mümkün mü?
Bunu eli vicdanında kim inkar edebilir.
Sakarya’da muhalefet bile bugün yapılanlar üzerinden siyaset yapabiliyor çünkü yapılmayanlar için hayal güçlerini zorlamaları gerekiyor.
Biz muhalefete kalsak bu şehir daha 40 yıl gelişmezdi efendiler.
Yapacağız edeceğiz söylemleri arasında kahve siyasetinden daha öteye gidemezdik.
Sosyal hayat ve boş zaman kavramlarımız bugünle kıyaslanamazdı.
Gelir düzeyimiz asla ama asla bugüne yetişemezdi.
Sağlık-eğitim standartları çağın gerisinde kalırdı.
Sakarya’da yılların yapamadığı dönüşüm AK Parti döneminde gerçekleşti.
Bu yazıyı okuyup “Sakarya AK Parti döneminde gelişmedi” diyen ile kıyasıya tartışmaya hazırım.
Bir gözlerinizi kapatıp Sakarya’nın 10 yıl önceki halini ve şimdiyi düşünün.
Erenler’den Serdivan’a, Adapazarı’ndan Sapanca’ya, Karasu’dan Geyve’ye kadar tüm ilçelerde ve yaşanan mekanlarda ki değişimi hangi akla uyarak inkar edebiliriz?
Onun için iktidarın güçlü ve siyasetini halkı merkez alarak yapmasının önemini bir Sakaryalı olarak bizler çok iyi anlamalıyız.
Halka dönük olmayan siyasetin yıllarca geri bıraktığı Sakarya, bugün yeniden inşa edilme sürecinde temel bir döneme daha giriyor.
Sakarya’nın eski halini özleyenler Çark Mesire’de ördeklere ekmek atıp şehre film gelmesini bekleyebilir.
Buna saygı duyarım…
Ama benim böyle bir özlem ve nostaljik buhrana ayıracak düşüncem yok.
Onun içinde şehrin gelişimini kendimce ve küçük çapımla desteklemeye devam edeceğim…
Yorum Ekle
Adınız / RumuzYorumunuz