Devlete açık mektup!

Sözüm devletin zirvesine. Tarihine, töresine, örfüne, adetlerine, geleneklerine hepsinden önemlisi de maneviyatına düşkün olan, dünyanın bir ucunda Moğalistanda ki Orhun Anıtlarına kadar sahip çıkan, tarihi hassasiyeti yüksek derecede olan, Reis-i Cumhura, Cumhurbaşkanımıza...

Reisim, Siz ülke genelinde belediyelere tasarruf tedbirlerine gitme talimatı verdiniz. İsraftan kaçınmaları konusunda uyarılarda bulundunuz. Fakat, bu talimatı duyan ülke genelindeki birçok belediyeler ne hikmetse bu tasarruf tedbirlerini bahane ederek, bahane diyorum çünkü, bir ülkede genel tasarrufa gidilecekse, bu tasarruf tedbirlerinde bir sınıflandırma olmalı ve bu tedbirler asla tarihimizin, töremizin, gelenek ve göreneklerimizin tanıtımıyla ilgili her türlü etkinlikler bu tedbirlerin dışında kalmalı, ya da en son sıralarda yer almalı...

Milletler; tarihi ile, töresi örf adet gelenekleri ile vardır. Fakat ne hikmetse ülke genelinde belediyelerimiz bu talimatı ya iyi analiz edip sıraya koymamış, ya da işlerine nasıl geliyorsa o şekilde tasarruf tedbirlerine başlamışlar.

Öyle ki; tedbir olarak gözlerine ilk batan masraflı, fuzuli harcama gördükleri etkinlik nedense ülkemize sonradan devşirme giren minder güreşi, futbol, basketbol, voleybol, hentbol, karate, kicboks, judo gibi uzak doğu sporlarından değil de, bin yıllık tarihi bize ait olan dünyanın en eski sporu sayılan, Peygamber sporumuz Ata sporumuzdan başlanmış...

Sakın ha! Kimse sözlerimi çarpıtıp, beni spor düşmanı zannetmesin. Ülkemizde yapılan tüm spor dalları ve sporcular bizim için çok değerlidir. Sözüm asla onları yok saymak için değil, lâkin ülke genelinde topyekün bir tasarruf tedbirleri alacaksak, o zaman hiç kimse kusura bakmasın bu tasarruf tedbirleri tarihe damga vurmuş, yedi düvele nam salmış, gücü kuvveti heybeti ve maneviyatı ile Türk gibi güçlü sözünü tüm dünyaya ezberletmiş,  neredeyse bin yıldır hiç bir kesintiye uğramamış bu günlere gelebilmiş, Peygamber sporumuz Ata sporumuz yağlı güreşe en son da sıra gelmeli, hatta ne olursa olsun sıra gelmemeli...

Sayın Cumhurbaşkanım; Ülkemizin dört bir yanında yapılan yağlı güreşlerimiz son birkaç yıldır çeşitli sebepler gösterilerek birkaç belediye güreşlerimizi  ya ileri bir tarihe bahanesiyle iptal etmiş, ya da bir sonraki seneye ertelenmiştir. Hatta bırakın güreş ertelemeyi bir önceki belediyenin müthiş standartlarda yaptırdığı güreş sahasını, er meydanını yakmıştır. Bugün bir futbol sahasını yenisine başlamadan yıkmaya kalkılsa yer yerinden oynar, kimse yıkamaz yıkmaz da zaten.

Gelelim sadete... Sayın Cumhurbaşkanım; Şikayetçiyim evet. Atasını, tarihini, töresini Ata sporumuz Peygamber sporumuz güreşin bir seveni, bir neferi olarak açıkladığınız tasarruf tedbirlerini bahane ederek, TGGF'den güreş düzenlemek amaçlı tarih alan birçok belediye güreş tarihleri yaklaştıkça bir bir güreşleri iptal ediyor ve bu durum sanki bir domino etkisi gibi, biri öbürünü takip ediyor ne hikmettir ki; güreşleri iptal eden belediyelerin çoğunluğu iktidar partili belediyeler...

Şikâyet ediyorum Reis; Bu belediyeler bin yıllık tarihi olan bir sporu kökleri bin yıl önceye dayanan ulu bir çınarı yavaş yavaş köklerini kurutarak yok ediyorlar. Bu gidişe bir dur de Reis! Hatta öyle bir dur de ki; yılardır yoğun tempodan gelemediğin Tarihi Edirne Kırkpınar Güreşleri'ne bu yıl resmin afişin değil, bizzat sen gel Reis. Gel ki; Ata sporumuz devletin zirvesi ile yeniden şahlansın. Gen sporumuz, Ata sporumuz, Peygamber sporumuz hak ettiği değeri bulsun. Gel Reis, gel ki; er meydanları pehlivansız yiğitsiz kalmasın.

Şairimiz Arif Nihat Asya'nın da şiirinde dediği gibi;

Bize güç ver... Cihad meydanını, pehlivansız bırakma Allahım! Kahraman bekleyen yığınlarını, kahramansız bırakma Allah'ım! Bilelim hasma karşı koymasını, bizi cansız bırakma Allah'ım!

Reis; tedbir alsınlar elbette. Ata sporumuz Peygamber sporumuz yağlı güreşi kurtarmak için tedbir alsınlar. Tasarrufu da ultra lüks davetlere, eğlencelere yapsınlar.

Saygılarımla...

Yalçın Kaynak / Sadece Güreş Programı Yorumcusu