Beslenme Ve Sağlık Zirvesine Katıldılar

Türkiye Doğal Beslenme ve Yaşam Boyu Sağlık Zirvesi’nde konuşan Emine Erdoğan, “Kaşığımızdaki her lokma sadece bedenimizi değil, geleceğimizi de tehdit ediyor. Bu nedenle beslenme kaynaklı sağlık sorunlarınızı halletmeden Türkiye’yi kalkındıramayız” dedi. 
 

20-23 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek olan Türkiye Doğal Beslenme ve Yaşam Boyu Sağlık Zirvesi’nin Sakarya ayağı Sapanca’da bir otelde gerçekleştirilen programla devam etti.
 

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı, Türkiye Yeşilay Cemiyeti ve Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesinin ortaklaşa düzenlediği programa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun eşi Sare Davutoğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan da katılım gösterdi.
 

Programda sağlıklı beslenme adına açıklamalarda bulunan Sare Davutoğlu, “Hepimiz biliyoruz ki artık sağlıklı beslenme belli besin gruplarından belli miktarda kalori tüketmek değil. Üretimden soframıza gelinceye kadar her aşamada besin maddelerimizin belli kriterleri karşılaması ve aynı zamanda kişiye özel kriterlerle uygun miktarda tüketilmesidir. Ancak böylece toplum sağlığını koruyan, geliştiren bedensel ve ruhsal birçok hastalığı önleyen bir beslenmeye yaygınlaştırmamız doğru olacaktır” dedi.
  Dünyanın bir yandan obezite ile mücadele ederken diğer yandan açlık ve yoksullukla pençeleştiğini ifade eden Emine Erdoğan, “Obeziteye bağlı hastalıklardan ölenlerin sayısı, açlıktan ölenlerin neredeyse üç katı. Tabi bu oran Afrika dışı dünyada geçerli” diye konuştu.
 

Ailelere çağrıda bulunan Erdoğan, çocuklara küçük yaşlarda doğru ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazandırılması gerektiğini söyledi.
 

Çocukların bir gıdanın topraktan sofraya uzanan serüvenini bilmesi gerektiğinin altını çizen Erdoğan, “Doğal ve gerçek gıdanın ne olduğunu öğrenmeli. Bir tohumun tabağımızda bir besine nasıl dönüştüğünü idrak etmeli ki israf etmemeyi, paylaşmayı, sabrı ve kanaati öğrensin. Ne yazık ki toprağa eskisi kadar yakın değiliz. Fakat tabiattan uzakta şehirlerde yaşamak mazeretimiz olmamalı. Apartman dairelerinde de olsa balkonlarınızda bitki yetiştirelim ki çocuklarımız nimetin kaynağının yaratıcı olduğunu bilsin. Leziz gıdaların şükrünü onların asıl sahibine yapsın. Aksi halde her şeyin parayla satın alındığı bir dünyada para çocuklarımız için tüm kapıları açan bir nimete dönüşmekte. Her şeyi parayla elde edebileceklerini zannediyorlar oysa toprak bir alın teri ve sabır karşılığında cömertçe bin bir çeşit nimet sunuyor” şeklinde konuştu.