Sakarya Haberleri
Telegram'da ve Instagram'da
BİZİ TAKİP EDİN

10 aylık bebek 11 dakika suda nefessiz kaldı, 3 kez kalbi durdu

Sakarya’nın Hendek ilçesinde evlerinin bahçesindeki havuza düşerek yaklaşık 11 dakika suda kalan ve kalbi 3 kez duran 10 aylık Toprak bebek, doktorların müdahalesiyle hayata tutundu. Yaşananları anlatan baba Mustafa Terzi, oğlunu iyileştiğinde aynı havuzda yüzdürüp şampiyon yapmayı hedeflediklerini söyledi.

GÜNCEL
10 aylık bebek 11 dakika suda nefessiz kaldı, 3 kez kalbi durdu

Sakarya’nın Hendek ilçesinde evlerinin bahçesindeki havuza düşerek yaklaşık 11 dakika suda kalan ve kalbi 3 kez duran 10 aylık Toprak bebek, doktorların müdahalesiyle hayata tutundu. Yaşananları anlatan baba Mustafa Terzi, oğlunu iyileştiğinde aynı havuzda yüzdürüp şampiyon yapmayı hedeflediklerini söyledi.

Olay, 16 Ekim’de Hendek ilçesinde yeni yaptırılan iki katlı villada meydana geldi. Anne Arzu Terzi (35), 10 aylık bebeği Toprak’ı evin içinde göremeyince aramaya başladı. Bahçedeki havuza yönelen anne, bebeğini suyun içinde hareketsiz halde buldu. Sudan çıkarılan Toprak, bölgeden geçen bir vatandaşın yardımıyla solunumu ve kalbi durmuş halde Hendek Devlet Hastanesi’ne götürüldü.

3 kez hayata döndürüldü

Burada yapılan müdahalenin ardından yeniden hayata döndürülen bebek, durumunun ciddiyeti sebebiyle Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Sevk sırasında ve hastanede olmak üzere iki kez daha kalbi duran bebek, doktorların yoğun müdahalesiyle üçüncü kez hayata döndürüldü.

8 gün sonra taburcu edildi

24 Ekim’de yoğun bakımdan çıkan ve yaklaşık 8 gün serviste yatan Toprak bebek, tedavisinin tamamlanmasının ardından taburcu edildi. Baba Mustafa Terzi, yaşananları İhlas Haber Ajansı (İHA) Muhabirine anlattı.

Baba Mustafa Terzi, "Annesi mama yaparken, çocuk kapıyı açık unutuyor. Toprak o esnada emekleyerek havuzun başına geliyor. Burada yaklaşık 2 dakika suyla oynuyor. Üçüncü dakikada suya düşüyor. Suya düştükten sonra yaklaşık 3 dakikaya yakında suya batmıyor. Daha sonrasında yaklaşık 11 dakika kadar hareketsiz kalıyor, kamera kayıtlarında mevcut. O esnada annesi evin içinde onu arıyor. Ben o sırada yoktum, hastanedeydim. Eşim Toprak’ı suda fark ediyor ve havuzdan çıkartarak bilgisi dahilinde müdahale ediyor. Kalbi durmuş, nabzı da atmıyormuş" dedi.

"Onların gayretiyle biz yeniden doğduk"

O sırada eşinin feryadını duyan komşuların eve geldiğini anlatan Terzi, şöyle konuştu:

"Tesadüfen oradan geçen biri de olup bitene şahit oluyor ve özel araçla bebeğimizi hastaneye yetiştirmişler. Hendek Devlet Hastanesi’nde yaklaşık 15 dakika kadar müdahale ediliyor ve çocuğumuzun kalbi çalışıyor, nefes almaya başlıyor. Buradaki müdahalenin ardından ambulansla Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. O esnada kalbi tekrar durdu, Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde de yaklaşık 20 dakika kalbi duruyor ve müdahaleler ile tekrar atmaya başlıyor. Çocuğumuzda herhangi bir hasar kalmadı. Allah doktorlarımızdan, hastane ve çalışanlarımızdan razı olsun. Tabii önce Allah’ın takdiri, sonrasında onların gayretiyle birlikte biz yeniden doğduk."

"Yeniden doğdu, tekrardan bir isim koyacağız"

Oğlunun hayata tutunmasını "yeniden doğuş" olarak tanımlayan baba Mustafa Terzi, Toprak bebeğin artık kendileri için çok daha farklı bir anlam taşıdığını ifade etti. Terzi, "Evladımız da iki kere doğmuş oldu. Benim 4 çocuğum var ama ben ona 5’inci evladım diyorum. Yeniden doğdu, tekrardan bir isim koyacağız ona, iki ismi olacak. İki kez doğum günü kutlayacağız. Hem normal doğduğu gün hem de kurtulduğu zamanın tarihini aldık. Toprak artık bizim için iki kişi" diye konuştu.

"Canla başla uğraştılar, artık Toprak onların da manevi bir çocuğu oldu"

Terzi, sağlık çalışanlarına olan duygularını da şöyle ifade etti:

"Canla başla uğraştılar, artık Toprak onların da manevi bir çocuğu oldu. Toprak ile birlikte hastaneye ziyaretlerine de gittik. Her birinin çok emeği var. Kendi evlatları gibi ilgi gösterdiler, zaten fotoğraflarını da çektim, çocuğuma ayrıca bir albüm yapmak için o fotoğrafları çektim. Kendi çocukları gibi bağrına bastılar. Allah doktorlarımızı, hastanelerimizi, sağlıkçılarımızı hiçbirini başımızdan eksik etmesin. Hastane ziyaretine gittiğimiz zaman sağlık personellerine de ikinci isminin olacağını söyledim. Hatta kendilerine de ismi koyabileceklerini belirttim. Artık annesi veya doktorların isteğiyle ikinci ismini koyacağız inşallah."

"İlk bu suda boğulma tehlikesi geçirdi, inşallah ilk kez de bu suda yüzecek"

Baba Terzi, oğlunun düştüğü havuzun suyunu değiştirmediğini, sadece temizlettiğini de belirterek, "Elhamdülillah Müslümanız, kaza ve kadere inanıyoruz. Tabii ki tedbirimizi de almak zorundayız. Olayın meydana geldiği zaman, evimize tam bitiremeden taşınmıştık. Bu korkuluklarımız mevcut değildi o zaman. Korkulukları taktırmak için hazırlatmıştık ama o süreçte yağan yağmur buna engel oldu taktıramadık. Ustaların geleceği gün de babam rahatsızlandı ve ben o gün kendisini hastaneye götürmek zorunda kaldım. Geldikten sonra bakacaktık ama ben hastanedeyken bu acı haberi aldım. Çok şükür bu süreci atlattık. Havalar ısındığında inşallah çocuklarımıza yüzme dersleri aldıracağız. Toprak yüzmeye devam edecek. Evladımın düştüğü suyu da değiştirtmedim, temizlettirdim. İlk bu suda boğulma tehlikesi geçirdi, inşallah ilk kez de bu suda yüzecek. Evladım, bu suda yüzene kadar suya kimseyi sokmayacağız. Havuzu da zaten çocuklarımız için yapmıştık. Hep hayalimizdi çocuklar yüzsün diye kötü bir anısı oldu ama inşallah sonu güzel olacak" şeklinde konuştu.

"Karar verdik, Toprak’ı şampiyon bir yüzücü yapacağız"

Yaşanan talihsiz olaya rağmen yenir karar aldıklarını dile getiren Terzi, oğlunu profesyonel yüzücü yapmayı hedeflediklerini söyledi. Terzi, "Karar verdik, Toprak’ı şampiyon bir yüzücü yapacağız. Sakarya’da bir tane Dünya Şampiyonu Toprak (Razgatlıoğlu) var ama Toprak ikinci şampiyon olacak inşallah. Evin içerisinde bıraktığımız zaman tekrar havuza doğru gidiyor, inşallah havalar ısındığı zaman kızımla birlikte eğitimlerini aldıracağız. Sevinçli, mutluyuz ve bu sevinçten ne anlatacağımı bilemiyorum. Bir aylık süreç ama sanki 10 saniyelik bir film şeridi gibi nasıl gelip geçti hiç bilmiyorum. Bu olayın kendisinde hiçbir hasar bırakmamış olmaması da ayrıca sevindiren bir durum" ifadelerini kullandı.

"Sürecin hala daha etkisinden çıkamadık"

Olay anına ait güvenlik kamerası kayıtlarının emniyete teslim edildiğini ancak kendilerinin izleyemediğini vurgulayan Terzi, olayın psikolojik etkisini hala üzerlerinden atamadıklarını dile getirerek, sözlerini şöyle noktaladı:

"Kamera kayıtlarını başta annesi ile ben olmak üzere kendi ailemiz hariç 5-6 kişiye izlettik. Eşim ile birlikte biz cesaret edemedik izlemeye. Kayıtlar bizde mevcut, emniyete de verdik ama farklı şekilde paylaşmak istemedik. Sürecin hala daha etkisinden çıkamadık. Şu anda tek mutluluğumuz, çocuğumuzun var olması."

"Herkes elinden gelenin fazlasını yaptı"

10 aylık bebeğe ilk müdahaleyi yapan Uzman Doktor Yıldız, o anlarda yaşanan zamanla yarışı anlattı. Vaka geldiğinde bebeğin kalbinin durmuş vaziyette olduğunu belirten Yıldız, "9,5 - 10 aylık bir erkek bebeğin kalbi durmuş vaziyette sedyede yattığını gördüm, diğer sağlık çalışanı arkadaşlarım zaten kalp masajına başlamışlardı. Kalp masajını devir aldım. Çocuğun ne kadar süre suda kaldığını bilmiyorduk, üzerindeki ıslak kıyafetlerini çıkardık ve bir yandan da müdahalemizi yapıyorduk. Müdahalenin yaklaşık 10’uncu dakikasında dışarıya çıkarak durumun kötü olduğunu aileye bildirdik. Müdahaleye devam ederken yaklaşık 15’inci dakikada nabız alındı. Polikliniklerde aktif görev yapan diğer 3 çocuk hekimimiz de geldi müdahale için. Bütün personelimiz canla başla müdahale için toplandı. Herkes elinden gelenin fazlasını yaptı. Nabız alındıktan ve diğer değerleri stabil olduktan sonra sevkini başlattık, çocuk yoğun bakım ihtiyacı için. Sonrasında Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Oradaki arkadaşların da özenli çalışmalarının ardından uyandırıldı ve servise alındı. Serviste de bir süre takip edildikten sonra taburcu edildi" dedi.

"Umut ismi çok yakışacaktır"

Toprak bebekteki güzel gelişmeleri sevin içinde takip ettiklerini bildiren Yılmaz, "Bizim açımızdan çok büyük mesleki bir tatmin. Çünkü böyle kötü vakaların normal hayatına dönmesi bizim için tarifi imkansız bir mutluluğa dönüşüyor ve bize bu mesleği neden seçtiğimizi de bir kez daha hatırlatıyor. Biz ve aile de umudunu yitirmediği için bence ’Umut’ ismi çok yakışacaktır diye düşünüyorum" diye konuştu.

"Saniyelerle yarışıyoruz"

Müdahale ekibinden Uzman Doktor Ebu Sefa Cömert ise saniyelerle yarıştıklarına dikkati çekerek, "Böyle bir durumda müdahale etmek için saniyelerle yarışıyoruz. Zorlu bir sürecin ardından taburcu olduğunu ve sağlıklı bir şekilde hayatına devam ettiğini görebilmek bizim için çok değerli" cümlelerini kullandı.

Yorum Ekle

Adınız / Rumuz

Yorumunuz
6 + 8 =